Adana'ya Gastronomi Müzesi yolda

 

Dünyada 22 ülkede 90 bini aşkın turizm profesyonelini bir araya getiren Skal International’a bağlı Çukurova Kulübü, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Yaratıcı Şehirler Ağı’na gastronomi alanında aday gösterilen Adana’ya gastronomi müzesi kazandırılması için önemli bir adım attı. Kulüp Başkanı Erol Altun ve Çukurova’nın turizmine yön veren duayen isimler, projeye yön vermek amacıyla müzecilik alanında Türkiye’nin önde gelen isimlerinden Emin Mahir Balcıoğlu ile bir araya geldi.

“Festival şehri Adana, gastronomiyle kültürel liderliğe ilerleyebilir”
Etkinliğin açılışında konuşan Skal Çukurova Kulübü Başkanı Erol Altun, Adana’nın sahip olduğu köklü mutfak kültürü, özgün lezzetleri ve güçlü festival geleneğiyle Türkiye’nin gastronomi turizminde en iddialı şehirlerinden biri olduğuna dikkati çekti. Başkan Altun, “Adana, kebaptan şalgama, tencere yemeklerinden tatlılara, lezzetli balıklarından deniz ürünlerine uzanan geniş yelpazesiyle hem yerel hem de uluslararası ziyaretçilere eşsiz tatlar sunuyor. Portakal Çiçeği Karnavalı, Adana Lezzet Festivali ve Altın Koza Uluslararası Film Festivali gibi etkinlikler, kenti yıl boyunca kültürel ve turistik bir cazibe merkezi haline getiriyor. Zengin çeşitliliğine sahip tarım havzası sayesinde taze ürünlere erişim kolaylığı, Adana mutfağını sürdürülebilir kılıyor ve dinamik şehir yaşamı gastronomiyi sadece yemekle sınırlamayıp sosyal ve kültürel bir deneyime dönüştürüyor. Bu yönüyle Adana, hem Türkiye’nin hem de dünyanın gastronomi haritasında öne çıkmaya hazır güçlü bir potansiyel taşıyor. Skal Çukurova Kulübü olarak, Adana’nın kamu, özel sektör ve sivil toplum dinamikleriyle iş birliği içinde gastronomi müzesi kazandırmak amacıyla yola çıktık. Müzecilik alanında dünya otoritesi Emin Mahir Balcıoğlu’nun verdiği eşsiz destek motivasyonumuzu güçlendiriyor, heyecanımızı artırıyor.” dedi.
Altun, gastronomi müzesi projesinin hayata geçirilmesinde büyük destek veren Adana Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Daire Başkanı İlhan Taş’a teşekkür etti.


“Türkiye olarak gastronomi rönesansına ihtiyacımız var”
Mimarlık ve akademisyenlik geçmişinden sonra müzecilik alanında önemli projelerin küratörlüğünü üstlenen Emin Mahir Balcıoğlu ise konuşmasının ilk bölümünde müzecilik hakkında genel bilgiler verdi ve dünya genelinde müzeciliğin son 50 yılda yaşadığı dönüşümü anlattı.
İtalya ve Fransa örneklerini vererek bu ülkelerin sıradan yemek kültürlerinden dünya markası mutfaklar çıkardığına dikkati çeken Balcıoğlu, vizyoner bakış açısıyla özetle şunları söyledi:

“Bizim de bir gastronomi rönesansına ihtiyacımız var. Bunu tetikleyecek projelerden biri de gastronomi müzesi olabilir. Bu müzede tarihten günümüze yemek tarifleri ve kullanılan araç-gereçler sergilenecek. Türk mutfağını şekillendiren göçler, kültürel etkileşimler ve yerel mutfak gelenekleri anlatılacak. Osmanlı’dan günümüze uluslararası etkileşimler, fast food kültürü ve sokak yemekleri işlenecek. Besin maddeleri, sağlıkla ilişkileri, beslenme alışkanlıkları aktarılacak. En önemlisi, geçici sergiler düzenlenecek. Örneğin baklava hamurunun Avrupa’ya yayılışı ya da farklı kültürlerde aldığı formlar üzerine bir sergi hazırlanıp yurt dışına da taşınabilecek. Müze sadece sergi alanı olmayacak; aynı zamanda uygulamalı mutfak içerecek. Ünlü şeflerin atölyeleri, genç şefler için eğitimler, yarışmalar düzenlenecek. Restoranda ise bu yeni deneyimler ziyaretçilere sunulacak. Kütüphane, arşiv ve araştırma merkezi gibi bölümlerle birlikte sürdürülebilir bir yapıya sahip olacak. Sanat müzelerinin aksine bu müze gelir üretebilecek. Çünkü gastronomi hem turizm hem de günlük yaşamla doğrudan bağlantılı. Bu nedenle kamu-özel sektör işbirliğiyle kurulması en doğru yol. Devlet yer sağlayabilir, özel sektör ise finansman ve işletme desteği verebilir. Zaten Türkiye’de ve Adana’da bu projeyi destekleyecek birçok güçlü kurum mevcut.”

“Gastronomi müzesi için en uygun şehir Adana”
Adana’nın gastronomi müzesi projesi için en uygun şehir olduğuna işaret eden Balcıoğlu, “Adana, güçlü ekonomisi ve eşsiz mutfak kültürüyle gastronomi müzesi için ideal bir şehir. Böyle bir müze, şehrin kültürel yaşamına canlılık katacağı gibi turizm hareketliliğini de artıracak. Dünyada örnekleri görüldüğü gibi, bu tür projeler bölgenin ekonomik değerini de yükseltir.” diye konuştu.
İnteraktif toplantıda Skal Çukurova Kulübü üyeleri gastronomi müzesi projesine yönelik düşüncelerini paylaştı, ortak akılla hem Türk mutfağının dünya çapında hak ettiği yere ulaşması hem de kentin uluslararası marka değerinin güçlenmesi için destek vermeyi sürdüreceklerini dile getirdi. 



Diğer Fotoğraflar