'Yaban' ile 'Suna' seyircinin karşısına çıktı

 

29. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali'nin Yarışma filmlerinden “Yaban” ile “Suna’’ filmleri seyirci karşısına çıktı.

 

Bir kaçış hikayesi “Yaban”

Yönetmen Tareq Daoud’ın senaryosunu da yazarak yönetmenliğini yaptığı “Yaban”, yönetmenin ilk uzun metraj filmi. Bir kaçış öyküsünü konu alan filmin gösterimine yönetmenin yanı sıra oyuncular ve film ekibinden de katılım oldu.

 

Film sonrası soru cevap bölümünde ise, yönetmen Tareg Daoud filmi dört yıl önce çektiğini, pandemi nedeniyle ancak gösterildiğini söyledi. Filmdeki metaforlarla ilgili soruya ise, “geniş bir konu metaforlar.  Kelebek birçok dillerde bir simge… Deliliğe giden bir yolculuk bu. Her yere gerçekçi bir şekilde ulaşmak. Yavaş yavaş daha fantastiğe, sübjektif konulara girmek.

 

Filmin her yerinde simgeler var ama kelebek çok iyi bir örnek” diyerek cevapladı. Filmin başrol oyuncusu Doğanay Ünal ise Osman rolünün aslında talihsiz bir karakter olduğunu ve sonunda vicdanını dinlediğini söyledi.  

 

Odalara sıkışmış bir kadın “Suna”

 

Yönetmen Çiğdem Sezgin’in ikinci uzun metrajlı filmi olan, “Suna” prömiyeri Esas 01 Burda AVM Cinemapink’te yapıldı.

 

Burak Göral moderatörlüğünde gösterim sonrası gerçekleşen söyleşide, filmin senaristi ve yönetmeni Çiğdem Sezgin, başrol oyuncuları Nurcan Eren ve Tarık Papuçcuoğlu, yapım koordinatörü Tahir Soylu, sanat yönetmeni Osman Özcan soruları cevapladı.

 

Çiğdem Sezgin, ‘’Filmde, kadın karaktere de, erkek karaktere de eşit mesafeden bakmaya çalıştım. Mümkün olduğunca, kimliğimi ne senaryo yazarken ne de reji masasına koymamaya çalışıyorum. Bu filmi kadın karakter üzerinden anlatmaya çalıştım.’’ dedi.

 

Başrol oyuncusu Nurcan Eren ise ‘’Çok heyecanlıyım. Adana’da olmaktan dolayı çok mutluyum. Hayatımda gördüğüm birkaç Suna var, bir tane Suna yok. Çok etkilendim Suna’nın hikayesinden.’’ dedi.

 

Filmin başrol oyuncularından Tarık Papuççuoğlu ise ‘’Sete Tarık olarak geldim, önce Veysel’i merak ettim, sonra galiba bulmaya çalıştım ve sonunda yönetmenim sayesinde buldum. Hem Veyseller oldu, hem Sunalar oldu hayatımda.’’ dedi.

 

Filmi izleyenler arasında, filmde misafir oyuncu olarak yer alan Şenay Gürler de vardı.

 

Zeynep Atakan ile “Film Yapımında Yeni Nesil Metodlar”

Bu arada, Türk sinemasının önemli filmlerinde imzası olan Yapımcı Zeynep Atakan sinemaseverler ve öğrencilerle biraraya geldi.

 

Katılımcıların soruların yanıtlayan Zeynep Atakan, film yapımında yeni nesil metodlar üzerine tecrübelerini paylaştı. Atakan; “Türkiye’de bir senaryo bittiği zaman bunu proje olarak ele alıyoruz. Projenin en önemli ögelerinden biri senaryo ama proje diyebilmeniz için onun yanında yönetmen, ya da yapımcı olması lazım. Ya da senaryo yok, yapımcı ve yönetmen biraraya gelip bir senarist bulmaları lazım. Burada bir kavram kargaşası oluyor. Tabi ki yapımcı para koyuyor, her şeyden önce emeğini koyuyor. Ama yapımcı bir filmin fikir aşamasından satış pazarlama aşamasına kadar bütün yolculuğunu planlayan insan” diyerek yapımcılığın tanımını yaparak söyleşiyi sürdürdü.

 

 



Diğer Fotoğraflar