Gelecek Partisi yöneticileri, seçim çalışmaları yaptığı Hatay’ın Samandağ ilçesinde depremzede bir aileye misafir oldu. Çadıra girdiklerinde iftar sofrasındaki yoksulluğu görünce insanların boğazları düğüm düğüm oldu.

Gelecek Partisi Çevre ve İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av.Meryem Türktekin sorumlu olduğu Gaziantep, Kahramanmaraş, Adana, Osmaniye ve Hatay bölgesinde yoğun şekilde seçim çalışmaları sürdürüyor. 

Gelecek Partili  Av.Türktekin ve beraberindekiler Hatay’ın Samandağ ilçesinde bir çadırda depremzede bir aileye iftar saatlerinde misafir oldu. Gelecek Partililer, bir sehpa üzerinde tepsi içinde hazırlanmış sofrada; biraz menemen ve ıspanak kavurması ile küçük bir kase zeytin,ekmek ve su dışında başka hiç birşey olmadığını görünce gözleri doldu,boğazları düğümlendi, 
Depremzede ailenin iftar sofrası karşısında gözleri dolan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av.Meryem Türktekin, şunları söyledi:
“Seçim çalışmaları yaparken çok acı tablolarla karşılaştım. Ayağında çorap olmayan çocuklar, kendisine iki üç beden büyük veya küçük gelen pantolonlarla dolaşan vatandaşlar, depremde kaybettiği eşinin, çocuklarının acısıyla canlı cenazeye dönüşmüş insanlar, internet için can atan çocuklar, gençler,  gördüm.Depremzedelerimiz korkunç bir yalnızlık, yoksulluk ve yokluk içinde. Bir kaç metrekarelik konteynırlara, çadırlara terk edilmiş, unutulmuş haldeler. Samandağ’da konteynır kentleri ve çadırları dolaşırken iftar vakti yaklaşmıştı, ‘şuraya da girelim sonra iftar yapacağımız bir lokanta bulalım’ derken. Bu aile buyur etti,  sofrada sahurdan kaldığı söylenen biraz menemen, ıspanak kavurması, küçük bir kase zeytin, su ve ekmek vardı,  başka hiç birşey yoktu. Depremzedelere yapılan maddi yardımlardan da faydalanamadıklarını söylüyorlardı. Bu iftar sofrasını görünce aileye belli etmemeye çalışsakta boğazımız düğümlendi, büyük bir üzüntü duyduk, gözlerimizin dolmasına engel olamadık. Depremzedelerimizin böylesine büyük bir yokluğa, açlığa,  mahkum edilmesi  bizleri derinden üzdü…   

Ülkenin neresinden tutarsak tutalım, lime lime elimizde kalıyor. Vatandaşın gözünde fer kalmamış, yöneticiler hala israf peşinde. İnsanımız aç bi aç oruç tutuyor, şu mübarek günlerde bile sofrasına koyacak bir kap yemek bulamıyor, buna rağmen her yer afişlerle, bayraklarla, konvoy olmuş kamu araçlarıyla dolup taşıyor. 

Halkımız bu haldeyken o seçim afişlerine, o bayraklara, o süslere harcanan paraların, heba edilen, çarçur edilen kamu kaynaklarının hesabı yok mudur, olmayacak mıdır? 

Allah yardımcısı olsun milletimizin. Ülkede her anlamda büyük bir çöküş yaşanıyor. Yandaş kanallarda hala uçtuk uçuyoruz, uzaya gidiyoruz, çağ atlıyoruz denilse de, işte durum ortada. 
Depremzedelerini dahi unutmuş, açlığa, çaresizliğe terk etmiş bir Türkiye ile karşı karşıyayız ne yazık ki…"