Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Meryem Türktekin, Gazze’ye insani yardım götürenlerin arasında bulunan 3 milletvekilinin İsrail askerleri tarafından halen alıkonulmasına sert tepki gösterdi. Av.Tekin, milletvekillerinin derhal serbest bırakılmasını istedi.

Gazze’nin masum sivillerine insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Özgürlük Filosu’na yönelik İsrail rejiminin gerçekleştirdiği korsan saldırıyı, Gelecek Partisi İnsan Hakları Başkanı olarak en sert şekilde kınayan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av.Türktekin halen alkonulan 3 milletkvekilinin derhal serbest bırakılması için şu çağrıda bulundu:

“Bu barbarca müdahalede, Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, Saadet Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca ve Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün kardeşimiz dahil olmak üzere 150’den fazla vicdan sahibi aktivist zorla alıkonulmuş, gemilere el konulmuştur.

Bu eylem yalnızca bir filo baskını değil; Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına, milletvekillerimizin dokunulmazlığına ve uluslararası hukukun temel ilkelerine karşı yapılmış ağır bir saldırıdır.

Dün gece zorla Aşdod Limanı’na götürüldükten sonra Ketziot Cezaevi’ne sevk edilen milletvekillerimizle hala doğrudan iletişim kurulamamaktadır.

Resmi yetkililerle yüz yüze görüşmelerine dahi izin verilmemesi, Netanyahu’nun soykırımcı ve hukuk tanımaz yüzünü bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Dışişleri Bakanlığımızın diplomatik girişimlerine ve Gazze’de ateşkes sağlanmış olmasına rağmen milletvekillerimizden hala somut bir haber alınamaması kabul edilemez bir durumdur.

Yetkililere Sesleniyoruz:

Milletvekillerimizin tahliyesi için diplomatik baskıyı en üst seviyeye çıkarın.

Ekonomik yaptırımlar ve diplomatik ilişkilerin askıya alınması dâhil her aracı masaya koyun.

Bu konudaki her gecikme, yalnızca Filistin davasına değil, milletvekillerimize ve halkımızın iradesine de açık bir ihanet olur.

Milletvekili dokunulmazlığı ihlal edildiğinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin sessiz kalması asla kabul edilemez!

Bu çağrı, yalnızca bir siyasi refleks değil; insanlık onurunun, hukukun ve vicdanın ortak sesidir.

Milletimizin iradesi esir alınamaz!”