




|
||
![]() |
Eşeğe kitap okutma | |
| Kıssadan Hisseler | ||
Mahallede bir mimar vardı. Herkesi cahil görür, kimseyi beğenmezdi. Mahalleli önce gücenir, sonra kabullenir: Ama bir kişi hiç cevap vermezdi: Dede’nin tek serveti; “Oğlum, çok okuman güzel… Mimar güldü: — “Dede, bu ülkenin sorunu da bu işte. Dede güler, kırılmadan, alttan alarak: — “Doğru diyorsun. Ama gel sana bir hikaye anlatayım. Ve başlar… Bir sohbet sırasında, Timur gururlanıp Hoca’nın hocalığını küçümser: — “Sen hoca falan değilsin.” Hoca alınır, ama lafı saklamaz: — “Hünkarım, sizin yanınızda duran şu eşeği bile okuturum ben.” Timur kahkahayı patlatır, yuları Hoca’ya verir: — “Madem öyle diyorsun, al götür. Üç ay sonra bu eşek kitap okuyacak. Hoca, eşeğin boyuna göre bir masa, koca bir kitap yaptırır. Eşek, kitap açılır açılmaz arpaları görür ve yemeye başlar. Haftalar geçer. Üç ayın sonunda öyle bir hale gelir ki, Gösteriden bir gün önce Hoca eşeği aç bırakır. Gün gelir, meydan dolar. Bir sayfa, iki sayfa, üç sayfa… Eşek önce hıh diye ses çıkarır… EEYYYYYYYYY-AHHHHHHH! Hoca, sakin bir edayla Timur’a döner: — “İşte hünkarım, kitabın özeti.” Timur, hem şaşkın hem eğlenmiş halde sorar: — “Hoca, şimdi bu eşek bu kitabı okudu mu?” Hoca gülerek cevaplar: — “Okudu tabii hünkarım. Hatta sonunu çok güzel özetledi.” Timur kaşlarını çatar: — “Ama ben hiçbir şey anlamadım.” Hoca taşı gediğine koyar: — “Doğaldır hünkarım. Dede hikayeyi bitirir. — “Ne alaka şimdi?” Bir sessizlik çöker. Dede bastonuna dayana dayana kalkar giderken içinden mırıldanır. “İnsan okuduğunu hayata geçirebiliyorsa okumuştur. |
||
| Etiketler: Eşeğe, kitap, okutma, | ||
|